?Mesken masuniyetini ihlal ve silah çekmek? suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile tecziye edilen ???nin disiplin affı kapsamında olması
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personel pozisyonunda çalışmakta iken ?Mesken masuniyetini ihlal ve silah çekmek? suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile tecziye edilen ???nin işlemiş olduğu fiilin 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamına girip girmediğine ilişkin
Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Divriği- Hekimhan Madenleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü emrinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personel pozisyonunda çalışmakta iken ?Mesken masuniyetini ihlal ve silah çekmek? suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile tecziye edilen ???nin işlemiş olduğu fiilin 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamına girip girmediği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 04/07/2006 tarihli ve 26218 sayılı Resmi Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında; ?Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69 uncu maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir.? hükmü yer almakta olup; söz konusu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak Devlet Personel Başkanlığı tarafından 19/07/2006 tarihli ve 26233 sayılı Resmi Gazete?de yayımlanan 2006/1 sayılı Genelge?nin 3 üncü maddesinde; Devlet memurluğundan ya da meslekten çıkarılanlar ile sözleşmesi feshedilenlerin herhangi bir kuruma müracaatları halinde, yeniden göreve alınmaları; durumlarına uygun boş kadro veya pozisyon olması, hizmetlerine ihtiyaç duyulması ve bu kadro ve pozisyonlara ait nitelikleri taşımaları kaydıyla, ilgili mevzuatı ve açıktan atama prosedürü çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarının takdirinde bulunduğu ifade edilmiştir.
Diğer taraftan, 29/01/1990 tarihli ve 20417 sayılı Resmi Gazete?de yayımlanarak
yürürlüğe giren 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi
ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına
Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında; ?Sözleşmeli
personel yönetim kurulu kararı ile işe alınır. Yönetim kurulları bu yetkilerini,
sınırlarını göstermek suretiyle devredebilirler. Sözleşmeli personel ile akdedilecek
sözleşmeler Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle tespit edilecek
tip sözleşme çerçevesinde ve takvim yılı itibariyle yıllık olarak düzenlenir?
hükmüne, 45 inci maddesinde ise; ?Teşebbüs veya bağlı ortaklıklarda çalışan
sözleşmeli personelin sözleşmesi aşağıdaki hallerde feshedilir:
a) İzinsiz veya kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın kesintisiz 5 gün veya
bir sözleşme dönemi içinde kesintili 10 gün göreve gelmemek,
b) İşe alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının anlaşılması veya bu
şartlardan birinin sonradan kaybedilmesi,
c) Görev veya görev yerinin değişmesi halinde belirlenen süre içinde mücbir
bir sebep olmaksızın yeni görevine başlamamak,
d) Bu Kanun Hükmünde Kararname ile sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda
bulunmak,
e) Sicil ve başarı değerlendirmeleri birbirini izleyen iki sözleşme döneminde
(D) düzeyinde olmak,
İstek, yaş haddi,malüllük veya sicil sebeplerinden biri ile emekliye ayrılma
hallerinde sözleşme sona erer.? hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında;
?Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni
sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda,
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya
bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen,
atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin
yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine
tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı
veya tacir olarak icra etmekten,
yoksun bırakılır.? hükmü, bahsi geçen maddenin ikinci fıkrasında ise; ?Kişi,
işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar bu hakları kullanamaz.? hükmü yer almaktadır.
Danıştay 1. Dairesinin 13/03/2006 tarihli ve E:2005/1290, K:2006/298 sayılı Kararında; ?? 5237 sayılı Kanunda memnu hakların iadesine imkan veren hukuki yola yer verilmemekle birlikte, 765 sayılı Kanunun süresiz olarak mahkumiyete bağlı hak yoksunluğunu düzenlediği halde memnu hakların iadesi gibi bir düzenlemeye yer vererek kişilerin süresiz şekilde hak yoksunluğuna mahkum olmamalarını sağladığı, 5237 sayılı Kanunun ise, mahkumiyete bağlı hak yoksunluklarını belli sürelerle sınırlayarak, bu yoksunluğun kişinin hayatının sonuna kadar devam etmesine engel olduğu, hak yoksunluğu sona erince de kişinin toplumun diğer bireyleri gibi kanunlar çerçevesinde haklarını kullanabilmesine imkan tanıdığı görülmektedir.
Bu durumda, Devlet memuru iken 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan
suçların herhangi birinden mahkum olan ve bu mahkumiyete bağlı olarak belli
hakları kullanmaktan yasaklanan, söz konusu mahkumiyeti nedeniyle memuriyeti
sona eren kişiler ile Devlet memurluğuna atanmadan önce söz konusu suçların
herhangi birinden mahkum olan ve bu mahkumiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan
yasaklanan, bu mahkumiyeti nedeniyle Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımayan
kişilerin, hak yoksunlukları sona ererek yasaklanan haklarını yeniden kazanmaları
durumunda, Devlet memurluğuna atanmalarının mümkün olduğu ancak, ilgililerin
arşiv kaydına alınan adli sicil bilgileri de göz önüne alınmak suretiyle idarelerin
bu atamalar konusunda takdir yetkilerinin bulunduğu sonucuna varılarak dosyanın
Danıştay Başkanlığına sunulmasında 13/03/2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.?
ifadelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ilgilinin işlemiş olduğu
fiilin 5525 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde disiplin affı kapsamı dışında tutulan
fillerden olmamakla birlikte sözleşmenin feshi ve sona ermesini gerektiren fiillerin
tamamının, disiplin işlemi yapılmak suretiyle disiplin ve yüksek disiplin kurullarınca
ceza verilmeyi gerektiren haller arasında olmaması sebebiyle esasen 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 45 inci maddesinde yazılı fillerden dolayı hakkında
disiplin işlemi yapılanların 5525 sayılı Kanundan yararlanabilecekleri düşünülmekte
olduğundan, ilgili hakkında 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/b maddesine
göre hakkında soruşturma açılarak disiplin hükümleri uygulanmak suretiyle ve
disiplin cezası olarak sözleşmesinin feshedilmiş olması halinde ilgilinin 5525
sayılı Kanundan faydalanabileceği aksi takdirde faydalanamayacağı düşünülmektedir.
Diğer taraftan; bahsi geçen kişinin mezkur Danıştay Kararı çerçevesinde tekrar 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personel pozisyonuna yerleştirilmesi hususunun ilgili mevzuatına uyulmak suretiyle, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2007 Yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Tespiti Hakkındaki 16/10/2006 tarihli ve 2006/11106 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar?ın 3 üncü maddesinde yer alan hükümler dahilinde Kurumunuzun takdirinde bulunduğu değerlendirilmektedir.