?hırsızlık konusu malı bilerek kabul etmek? suçundan dolayı ağır para cezası ile mahkum olnın memur olarak atanması
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne KPSS 2010/1 yerleştirme sonuçlarına göre ?Şoför? olarak yerleştirilen ? hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda, şahsın ?hırsızlık konusu malı bilerek kabul etmek? suçundan ötürü ? 1.Asliye Ceza Mahkemesinde ağır para cezasıyla cezalandırılmış olması ve beş yıl süreyle aynı suçtan tekrar mahkum olmaması sebebiyle atamasının yapılması gerektiği hk.
Kanun / Madde(ler) 657 / 48
Tarih : 31/08/2010
Kaynak 32 sayılı bülten 16. sayfa
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne KPSS 2010/1 yerleştirme sonuçlarına göre ?Şoför? olarak yerleştirilen Yunus AYİK hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda, şahsın ?hırsızlık konusu malı bilerek kabul etmek? suçundan ötürü Bingöl 1.Asliye Ceza Mahkemesinde E:2003/7 ve K:2004/184 sayılı kararı ile ağır para cezasıyla cezalandırıldığı ve söz konusu cezanın ertelendiği, bu itibarla, adı geçen şahsın ?Şoför? kadrosuna atanıp atanamayacağına ilişkin görüş talep ettiğiniz yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun memuriyete girmede ?genel ve özel şartlar başlıklı değişik 48?inci maddesinin (A) Bendinin 5?inci fıkrasında; ?Türk Ceza Kanununun 53?üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak? ifadesi yer almaktadır.
Adı geçen şahsın ?hırsızlık konusu malı bilerek kabul etmek? fiilini işlediği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun(mülga) ?Eşyayı Cürmiyeyi Satın Almak ve Saklamak? başlıklı değişik 512 nci maddesinde; ?Her kim 296 ncı maddede beyan olunan haller haricinde kendisi cürümün irtikabına iştirak etmeksizin bir cürümden hasıl olan para veya sair eşyayı bilerek kabul eder veya saklar yahut satın alır yahut her ne suretle olursa olsun kabul etmek ve saklamak ve satmak hususlarında tavassut eylerse üç seneye kadar hapis ve beş yüz liraya kadar para cezasıyla cezalandırılır. Şu kadar ki tayin edilecek ceza asıl fiil için verilecek cezanın üçte birini geçemez. Eğer fail bu fiili itiyat etmiş takımından ise bir seneden aşağı olmamak üzere muvakkat sürgün cezasıyla beraber yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilir.? hükmü ve bunun yanında, yine söz konusu cezanın infaz edildiği tarihte yürürlükte olan 647 sayılı Kanunun(mülga) ?Kısa Süreli Hürriyeti Bağlayıcı Cezalar Yerine Uygulanabilecek Ceza ve Tedbirler? başlıklı değişik 4 üncü maddesinde; ?Ağır hapis hariç, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar, suçlunun kişiliğine, sair hallerine ve suçun işlenmesindeki özelliklerine göre mahkemece; Kabahatlerde beher gün karşılığı bir milyon ila iki milyon lira hafif, cürümlerde iki milyon ila üç milyon lira hesabıyla ağır para cezasına?çevrilebilir? hükmü yer almaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 01/04/2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden önce yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ?Müstakil Fasıl: Cezaların Tecili? başlığı altında değişik 95 inci maddesinde; ?I-Kabahat ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren bir sene içinde bir cürümden veya evvelki hükmün verildiği mahaldeki Asliye mahkemesinin kazası dairesinde diğer bir kabahatten dolayı aynı cinsten veya daha ağır bir cezaya, II-Cürüm ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer her cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayılır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı tenfiz olunur.? hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; 2004 yılında yürürlükte bulunan 765 sayılı Kanunda yer tecil müessesesinin, ?hüküm tarihinden itibaren beş yıl içinde evvelce verilen ceza cinsinden veya hapis cezasını gerektiren yeni bir suç işlenmediği takdirde tecil edilen mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı? şeklinde algılanması gerektiği, adı geçen şahsın, yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda, söz konusu davanın karara bağlandığı tarihten itibaren 5 sene içinde evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkûm olmadığı, dolayısıyla adı geçen hakkında mahkûmiyet kararının olmadığından hareketle, ?hırsızlık konusu malı bilerek kabul etmek? fiilinden ötürü almış olduğu mahkûmiyetin anılan Kanunun 48/A/5 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmakta olup, bu itibarla, söz konusu şahsın KPSS 2010/1 yerleştirmesi sonucunda ? İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde münhal bulunan ?Şoför? kadrosunun diğer atama şartlarını taşıması kaydıyla göreve başlatılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı mütalaa edilmektedir.