İstifa etmiş akademik personelin 657 sayılı Kanunun 92 maddesinden faydalanacağına ilişkin

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak görev yapan personele, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesi hükmünün uygulanacağına ilişkin


Kanun / Madde(ler) 657 / 92 Tarih : 16/03/2006
Kaynak 24 sayılı bülten 29. sayfa

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak görev yapan personele, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesi hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 13/10/1983 tarihli ve 18190 sayılı Resmi Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe giren 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 3 üncü maddesinde; ?Bu Kanuna tabi öğretim elemanlarının sınıfları ile başlangıç dereceleri aşağıda gösterilmiştir.
A) Öğretim üyeleri sınıfı :
Bu sınıf, profesörler, doçentler ve yardımcı doçentlerden oluşur.
a) Profesörler, profesör kadrosuna atandıkları tarihi izleyen aybaşından itibaren
birinci derecenin,
b) Doçentler, doçent kadrosuna atandıkları tarihi izleyen aybaşından itibaren üçüncü derecenin,
c) Yardımcı doçentler, yardımcı doçent kadrosuna atandıkları tarihi izleyen aybaşından itibaren beşinci derecenin,
İlk kademe aylığını alırlar.
Yukarıdaki (a), (b) ve (c) bentlerine göre üst dereceye atananlar, bu dereceleri kazanılmış hak olarak aldıktan sonra geçirecekleri her yıl için bir kademe ilerlemesinden yararlanırlar.
B) Öğretim görevlileri ve okutmanlar sınıfı:
Bu sınıf, öğretim görevlileri ile okutmanlardan oluşur.
C) Öğretim yardımcıları sınıfı :
Bu sınıf, araştırma görevlileri ile uzman, çevirici ve eğitim - öğretim planlamacılarından oluşur.
Öğretim görevlileri, okutmanlar ve öğretim yardımcılarının giriş dereceleri (657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinin "Ortak Hükümler"i ile getirilen kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümleri hariç) Devlet Memurları Kanunu hükümleri uyarınca öğrenim niteliğine ve süresine göre tespit edilecek kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine iki derece eklenmek suretiyle belirlenir.? hükmüne yer verilmiş; 20 nci maddesinde ise; 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.
Diğer taraftan, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 60 ıncı maddesinin (b) bendinde; ?Yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyeleri başvuruları üzerine bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebilirler.? hükmüne yer verilmiş; bahsi geçen Kanunun 23 üncü maddesinde yardımcı doçentliğe atanma, 25 inci maddesinde doçentliğe atanma, 26 ncı maddesinde profesörlüğe yükselme ve atanma, 31 inci maddesinde öğretim görevlilerinin istihdam edilmesi, 32 nci maddesinde okutmanların atanması, 33 üncü maddesinde ise araştırma görevlileri, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacılarının atanmalarına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş; 62 nci maddesinde ise; ?Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler uygulanır.? hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesinde ise; ?İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71 inci madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler.
657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler.? hükmü yer almaktadır.
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 22/01/1993 tarihli ve E:1992/96, K:1993/4 sayılı Kararında ise; kendi isteğiyle görevden ayrılmış olan öğretim üyesinin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 60 ncı maddesinin (b) bendi uyarınca, tekrar göreve dönme isteğinin kabulünde idarenin takdir hakkının bulunduğu ifade edilmiştir.
31/12/2005 tarihli ve 26040 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe giren 5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 23 üncü maddesinin altıncı fıkrasında ise; ? Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri, yapacakları açıktan veya naklen atamalarda ilgili mevzuat hükümlerine uymanın yanında, mevcut personelinin rasyonel dağılımı yoluyla daha verimli şekilde kullanımını sağlamak ve azami tasarruf anlayışı ile hareket etmek zorundadır. Öğretim üyeleri dışındaki öğretim elemanları, Kamu Personeli Seçme Sınavı sonuçlarına göre yapılacak atamalar hariç, göreve başladıkları yükseköğretim kurumunda en az 3 yıl çalışmadıkça 657 sayılı Kanuna tabi kadrolara naklen atanamazlar.? hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak görev yapan ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 3 üncü maddesinde sayılanlar hakkında, 2547 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda ilgi yazıda ifade edilen hususa ilişkin olarak özel düzenleme bulunması ve kendi isteği ile görevinden ayrılan öğretim elemanlarının tekrar ayrıldıkları görevlere dönüşlerinin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda belirtilen usul ve esaslara uyulması kaydıyla ilgili yükseköğretim kurumlarının takdirinde bulunması sebebiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanamayacağı; ancak öğretim üyeleri dışında kalan öğretim elemanlarının en az 3 yıl, öğretim üyelerinin ise azami adaylık süresi kadar çalışmış olmaları kaydıyla ilgililer hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün uygulanmasının mümkün bulunduğu değerlendirilmektedir.