Yer değiştirme suretiyle yaplacak atamalarda asaleten atanılmayacak görevlere vekaleten de atanılamaz
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin değişik 15 inci maddesi hükmünün vekaleten yapılacak atamalarda uygulanıp uygulanmayacağı hk.
Kanun / Madde(ler) 657 / 72
Tarih : 02/03/2009
Kaynak 30 sayılı bülten 16. sayfa
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin
değişik 15 inci maddesi hükmünün vekaleten yapılacak atamalarda uygulanıp uygulanmayacağı
hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 19/04/1983 tarihli ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına dayanılarak çıkarılan "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik" in değişik 15 inci maddesinde "Vali, kaymakam, bölge müdürü, başmüdür, il ve ilçe müdürleri, emniyet müdürü, emniyet amiri, milli eğitim müdürü, defterdar, mal müdürü, kadastro müdürü, tapu sicil müdürü, Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü, Nüfus Müdürü ve bunların yardımcıları, taşra teşkilatında görevli şube müdürü, müdür, il ve ilçe müftüsü ve bunların yardımcıları ile koruma ve güvenlik hizmetlerini yürüten personel;
a) Kendisinin veya eşinin nüfusa kayıtlı olduğu il ve bu il'e bağlı ilçelere,
b) Nüfusa kayıtlı olmamakla birlikte, en az 15 yıl müddetle devamlı olarak ikamet ettikleri veya hizmetini olumsuz yönde etkileyecek maddi ilişkisinin bulunduğu il veya ilçeye, bu il'e bağlı ilçelere, ilçenin bağlı bulunduğu il ve bu il'e bağlı diğer ilçelere,
atanamazlar.
Ancak, son genel nüfus sayımına göre;
a) Ekli 1 Sayılı Cetvelde IV,V ve VI ncı bölge kapsamında belirlenen il merkezleri ile bunlara bağlı ilçe merkezlerinden nüfusa 50.000'i aşan yerlere,
b) Diğer il veya ilçe merkezlerinden nüfusu 100.000'i aşan yerlere,
yapılacak atamalarda yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz.
Kurumlar hizmet gereği ve özelliklerini dikkate alarak ikinci fıkrada belirtilen sınırın üzerinde bir rakam tesbit edebilirler." hükmü yer almaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesinde "Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.
Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıldır.
Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, köy ve kasaba imamlığına ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir.
Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısiyle atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için, kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir.
?
Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir.
Diğer taraftan, 17.5.1987 tarih ve 19463 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (99) Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde "Bir görevin vekaleten yürütülmesi halinde görevin gerekleri ve nitelikleri değişmeyeceğinden bu görevi vekaleten yürütecek olanların asıl memurda aranan şartlara sahip olması gerekmektedir" denilmektedir.
Ayrıca, Danıştay 5 inci Dairesinin 1994/291 esasında açılan davada; eşinin ............... ili doğumlu olması ve bu ilin merkez nüfusunun son nüfus sayımı sonuçlarına göre 200.000 den az olması sebebiyle .................... Milli Eğitim Müdürlüğünde Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevini vekaleten yürütmesinde de mevzuata uyarlık bulunmayan davacı ...............'nun, adı geçen İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığına asaleten atanmamasında mevzuata aykırı bir husus bulunmamaktadır, ifadesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümler ile bahse konu Mahkeme Kararı çerçevesinde, vekaleten görevlendirme yapılması durumunda görevin gereklerinin ve niteliklerinin değişmeyeceği hususu da dikkate alınarak, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin değişik 15 inci maddesi kapsamında bir göreve asaleten atanmaları imkan dahilinde bulunmayanların, söz konusu görevlere vekaleten de atanamayacakları düşünülmektedir.
Bilindiği üzere, 19/04/1983 tarihli ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına dayanılarak çıkarılan "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik" in değişik 15 inci maddesinde "Vali, kaymakam, bölge müdürü, başmüdür, il ve ilçe müdürleri, emniyet müdürü, emniyet amiri, milli eğitim müdürü, defterdar, mal müdürü, kadastro müdürü, tapu sicil müdürü, Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü, Nüfus Müdürü ve bunların yardımcıları, taşra teşkilatında görevli şube müdürü, müdür, il ve ilçe müftüsü ve bunların yardımcıları ile koruma ve güvenlik hizmetlerini yürüten personel;
a) Kendisinin veya eşinin nüfusa kayıtlı olduğu il ve bu il'e bağlı ilçelere,
b) Nüfusa kayıtlı olmamakla birlikte, en az 15 yıl müddetle devamlı olarak ikamet ettikleri veya hizmetini olumsuz yönde etkileyecek maddi ilişkisinin bulunduğu il veya ilçeye, bu il'e bağlı ilçelere, ilçenin bağlı bulunduğu il ve bu il'e bağlı diğer ilçelere,
atanamazlar.
Ancak, son genel nüfus sayımına göre;
a) Ekli 1 Sayılı Cetvelde IV,V ve VI ncı bölge kapsamında belirlenen il merkezleri ile bunlara bağlı ilçe merkezlerinden nüfusa 50.000'i aşan yerlere,
b) Diğer il veya ilçe merkezlerinden nüfusu 100.000'i aşan yerlere,
yapılacak atamalarda yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz.
Kurumlar hizmet gereği ve özelliklerini dikkate alarak ikinci fıkrada belirtilen sınırın üzerinde bir rakam tesbit edebilirler." hükmü yer almaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesinde "Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.
Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıldır.
Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, köy ve kasaba imamlığına ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir.
Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısiyle atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için, kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir.
?
Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir.
Diğer taraftan, 17.5.1987 tarih ve 19463 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (99) Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde "Bir görevin vekaleten yürütülmesi halinde görevin gerekleri ve nitelikleri değişmeyeceğinden bu görevi vekaleten yürütecek olanların asıl memurda aranan şartlara sahip olması gerekmektedir" denilmektedir.
Ayrıca, Danıştay 5 inci Dairesinin 1994/291 esasında açılan davada; eşinin ............... ili doğumlu olması ve bu ilin merkez nüfusunun son nüfus sayımı sonuçlarına göre 200.000 den az olması sebebiyle .................... Milli Eğitim Müdürlüğünde Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevini vekaleten yürütmesinde de mevzuata uyarlık bulunmayan davacı ...............'nun, adı geçen İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığına asaleten atanmamasında mevzuata aykırı bir husus bulunmamaktadır, ifadesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümler ile bahse konu Mahkeme Kararı çerçevesinde, vekaleten görevlendirme yapılması durumunda görevin gereklerinin ve niteliklerinin değişmeyeceği hususu da dikkate alınarak, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin değişik 15 inci maddesi kapsamında bir göreve asaleten atanmaları imkan dahilinde bulunmayanların, söz konusu görevlere vekaleten de atanamayacakları düşünülmektedir.