Kamu görevlilerrinin işyeri hekimi olarak çalıştırlması

Resmi veya özel kurum ve kuruluşlarda görev yapan doktorların ?İşyeri Hekimi? olarak belirli saatlerde çalıştırılıp çalıştırılamayacağı hk.


Kanun / Madde(ler) 399 / 15 Tarih : 03/04/2000
Kaynak 18 sayılı bülten 53. sayfa

Resmi veya özel kurum ve kuruluşlarda görev yapan doktorların Kurumunuzda ?İşyeri Hekimi? olarak belirli saatlerde çalıştırılıp çalıştırılamayacağına ilişkin Başkanlığımız görüşünün sorulduğu ilgide kayıtlı yazınız incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinde; teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda hizmetlerin memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmektedir.

Diğer taraftan, mezkur Kanun Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesinin birinci fıkrasında; ?Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel müdür, müessese müdürleri ile yönetim kurulu ve yönetim komitesi üyeleri ve her çeşit personeli bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen haller dışında başka bir işle meşgul olamazlar? hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesinde; ?Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).

Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır...? hükmü yer almaktadır.

31.12.1980 tarih ve 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun?un 4 ncü maddesinde ?Birinci madde kapsamına giren personelden, özel kanunlarına göre meslek ve sanatlarını serbest olarak icra etme hak ve yetkisine sahip olanlar, istedikleri takdirde, birinci maddede öngörülen tazminat haklarından yararlanmamak şartı ile serbest olarak çalışabilirler. Bunlara iş güçlüğü, iş riski ve teminindeki güçlük zamları veya bu mahiyetteki zamlar ödenmez.? denilmektedir.

Anılan Kanunun kapsamını düzenleyen mülga 29.6.1978 tarih ve 2162 sayılı Kanunun birinci maddesinde, genel ve katma bütçeli kurumlarda, il özel idareleri ve belediyelerde ve bunların kurdukları döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Teşekküllerinde, Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumunda çalışan sözleşmeli, geçici ve sürekli işçi statüsündeki personel hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmek suretiyle Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarında çalışan sözleşmeli personel bu kanun kapsamı dışında tutulmuş bulunmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/A maddesine tabi memur statüsünde çalışanlardan ikinci görev verilecek memurlarla ilgili olarak söz konusu Kanunun 88 inci maddesinde; ?Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan Devlet memurlarına esas görevlerinin yanında;

A) Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak memurlara gördürülmesi öngörülen sürekli hizmetler,

B) Mesleki bilgisi ile ilgili olarak, hizmet olanakları elverişli bulunmak ve atamaya yetkili amir tarafından uygun görülmek şartıyla;

1) 87 nci maddede yazılı kurumların tabiplikleri, diş tabiplikleri, eczacılıkları, kimyagerlikleri, veterinerlikleri, avukatlıkları ile Adli Tıp Kurumu Uzmanlıkları,

2) Asıl görevlerinin bulunduğu bucak, ilçe ve zorunlu hallerde iller belediyelerinin yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar ve mimarlarca yürütülmesi gereken teknik hizmetleri,

ikinci görev olarak verilebilir...? hükmü yer almaktadır. Söz konusu hüküm çerçevesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur statüsünde istihdam edilen tabiplere ancak bu Kanunun 87 nci maddesi kapsamında bulunan kurumların memur statüsündeki tabiplikleri ikinci görev olarak verilebilmektedir.

Öte yandan, işyeri hekimliği ile ilgili olarak 1475 sayılı İş Kanununun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca 7/7583 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan işçi sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 91 inci maddesinde; ?Sürekli olarak en az 50 işçi çalıştıran iş yerlerinde Sosyal Sigortalar Kurumunca sağlanan tedavi hizmetleri dışında kalan, işçilerin sağlık durumlarının denetlenmesi, ilk yardım, acil tedavi ve diğer koruyucu sağlık hizmetlerini düzenlemek üzere işveren, Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 180 inci ve Sosyal Sigortalar Kanununun 114 üncü maddeleri gereğince işyerindeki işçi sayısına ve işteki tehlikenin büyüklüğüne göre, bir ya da daha fazla hekim sağlayacaktır. Bu hekimlerin çalışma koşulları ile görevlerini nasıl yürüteceklerini ayrıntılı şekilde gösteren bir yönetmelik tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde çıkarılır.? hükmü bulunmaktadır.

Bu tüzüğün 91 inci maddesine dayanılarak 4.7.1980 tarih ve 17037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Hekimlerinin Çalışma Şartları ile Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik hükümlerinde de işyeri hekimlerinin nitelikleri, yetkileri, sorumlulukları, görevleri ve işyeri hekimliği ile ilgili diğer hususlar belirtilmiştir.

31.12.1960 tarih ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde serbest meslek kazancının tarifi yapılmış olup, her türlü serbest meslek faaliyetlerinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu belirtilmiştir. Serbest meslek faaliyeti ise, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması şeklinde tarif edilmiştir. Aynı Kanunun 66 ncı maddesinde ise ?Serbest meslek faaliyetlerini mutat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştiremez...? hükmü ile de serbest meslek erbabı açıklanmıştır. Bu itibarla, kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan tabiplerin meslek ve sanatlarını serbest olarak icra etme hak ve yetkisine sahip olmaları karşısında ?serbest çalışma? kapsamına girebilecek faaliyetlerde bulunabileceği, bağlılık ilişkisi içinde hizmet akti ile çalışmasının ise gerek 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi gerekse 2368 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde mümkün bulunmadığı değerlendirilmektedir. Ayrıca, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi tabiplerin başka iş ve hizmet yapamayacakları ve 2368 sayılı Kanun kapsamında da bulunmaması sebebiyle iş yeri hekimi olarak çalıştırılamayacağı değerlendirilmekle birlikte memur ya da sözleşmeli personel dışındaki tabiplerin ise mezkur tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde belirtilen şartları da taşımaları halinde iş yeri hekimi olarak istihdam edilebileceği mütalaa edilmektedir.