Kısıtlanan yasal haklarının iadesine karar verilen kişinin memurluğu

??in ?. Endüstri Meslek Lisesinde görevlendirme ile mutemetlik yapmakta iken ?. 2.Ağır Ceza Mahkemesi?nin kararı ile ?zimmet? suçundan ötürü 1 yıl 11 ay 10 gün ağır hapis cezasına çarptırıldığı, bu ceza neticesinde memuriyetine son verildiği, söz konusu cezanın infazından sonra şahsın 2.Ağır Ceza Mahkemesi?nin kararı ile kısıtlanan yasal haklarının iadesine karar verdiği, bu itibarla, adı geçen şahsın, mevcut durum çerçevesinde, başvurusu üzerine tekrar Devlet memurluğuna atanma konusunun değerlendirilmesi gerektiği hk.


Kanun / Madde(ler) 657 / 48 Tarih : 20/12/2010
Kaynak 32 sayılı bülten 155. sayfa

Endüstri Meslek Lisesinde görevlendirme ile mutemetlik yapmakta iken "zimmet" suçundan ötürü memuriyetine son verilen perosnelinizin, daha sonra yasal haklarının iadesine karar verilmesi üzerine tekrar Devlet memurluğuna atanma konusunun değerlendirilebilmesi konusundaki ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Memurluktan çekilenlerin yeniden atanmaları" başlıklı değişik 92 nci maddesinde; "İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71 inci madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler?
657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler..."
ifadesi ve memuriyete girmede "genel ve özel şartlar başlıklı değişik 48'inci maddesinin (A) Bendinin 5'inci fıkrasında; "Türk Ceza Kanununun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak" ifadesi yer almaktadır.

01/06/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 25/05/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun, 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle eklenen "Yasaklanmış hakların geri verilmesi" başlıklı 13/A maddesinde; "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.
(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.
(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.
(4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.
(5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.
(6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adlî sicil arşivine kaydedilir..."
hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, Danıştay Birinci Dairesinin 13/03/2006 tarihli ve E:2005/1290, K:2006/298 sayılı Kararında; "? 5237 sayılı Kanun, hak yoksunluğunu belli bir süreyle, genel olarak da cezanın infazı ile sınırlandırmıştır. Dolayısıyla ceza infaz edildiğinde mahkûmiyete bağlı hak yoksunluğu da herhangi bir mahkeme veya mercii kararına gerek olmaksızın ortadan kaldırılmış, 765 sayılı Kanundan kaynaklanan memnu hakların iadesi uygulaması sona erdirilmiştir.
5237 sayılı Kanunda memnu hakların iadesine imkân veren hukuki yola yer verilmemekle birlikte, 765 sayılı Kanun süresiz olarak mahkûmiyete bağlı hak yoksunluğunu düzenlediği halde memnu hakların iadesi gibi bir düzenlemeye yer vererek kişilerin süresiz şekilde hak yoksunduğuna mahkûm olmamalarını sağladığı, 5237 sayılı Kanunun ise, mahkûmiyete bağlı hak yoksunluklarını belli sürelerle sınırlayarak, bu yoksunluğun kişinin hayatının sonuna kadar devam etmesine engel olduğu, hak yoksunluğu sona erince de kişinin toplumun diğer bireyleri gibi kanunlar çerçevesinde haklarını kullanabilmesine imkân tanıdığı görülmektedir.
Bu durumda, Devlet memuru iken 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan suçların herhangi birinden mahkûm olan ve bu mahkûmiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanan, söz konusu mahkûmiyeti nedeniyle memuriyeti sona eren kişiler ile Devlet memurluğuna atanmadan önce söz konusu suçların herhangi birinden mahkûm olan ve bu mahkûmiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanan, bu mahkûmiyeti nedeniyle Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımayan kişilerin, hak yoksunlukları sona ererek yasaklanan haklarını yeniden kazanmaları durumunda, Devlet memurluğuna atanmalarının mümkün olduğu ancak, ilgililerin arşiv kaydına alınan adli sicil bilgileri de göz önüne alınmak suretiyle idarelerin bu atamalar konusunda takdir yetkileri bulunduğu sonucuna? karar verildi."
denilmektedir.

Yukarıdaki hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; adı geçen şahsın yasaklanmış hakların iadesi kararı almış olması ve daha önce Devlet memurluğu kadrosunda çalışmış olması sebebiyle, mezkûr Kanunun 92 nci maddesinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde tekrar memuriyet kadrosuna atanması hususunun idareniz takdirinde olduğu değerlendirilmekle birlikte; takdir hakkının hukukun genel ilkeleri, kamu yararı ve hizmet gerekleri ölçütü sınırları içinde kullanılabilecek nitelikte bulunduğu, zimmet suçunun memuriyete son vermeyi gerektiren ve bir daha memur olmaya engel nitelikte bir suç olduğu, Bakanlığınızın personel ihtiyacının hukuki bir tartışmaya sebebiyet vermeyecek şekilde açıktan veya naklen atama yoluyla karşılanmasının mümkün olduğu dikkate alındığında, ilgilinin atamasının bu çerçevede İdarenizce yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.