Hırsızlıktan mahkumiyeti olduğu tespit edilen sözleşmeli personelin görevine son verileceği

KPSS 2010/3 yerleştirme sonuçlarına göre sözleşmeli ?veteriner hekim? pozisyonuna yerleştirilen ve 20/04/2010 tarihinde göreve başlayan ??ın daha evvel ?bina içerisinde hırsızlık? suçundan dolayı ceza aldığı tespit edilen ilgilinin görevine devam ettirilmesinin mümkün olmadığı hk.


Kanun / Madde(ler) 657 / 4, 48 Tarih : 11/02/2011
Kaynak 32 sayılı bülten 165. sayfa

İlgi yazının ve eklerinin incelenmesi neticesinde; KPSS 2010/3 yerleştirme sonuçlarına göre sözleşmeli "veteriner hekim" pozisyonuna yerleştirilen ve 20/04/2010 tarihinde göreve başlayan ?.'ın daha evvel "bina içerisinde hırsızlık" suçundan dolayı ceza aldığı, göreve başladıktan sonra ?. Asliye Ceza Mahkemesinden memnu hakların iadesi ve arşiv kaydının silinmesine ilişkin kararlar aldırdığı, bu doğrultuda ilgilinin göreve devam edip edemeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların değişik 12 nci maddesinde; "Sözleşmeli olarak çalıştırılacakların, ilgili kurumun saptayacağı özel koşulların yanı sıra, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının 4, 5, 6 ve 7 nci bentlerinde belirtilen koşulları da taşımaları gereklidir?" ifadesi ile yine aynı Esasların Ek 6 ncı maddesinde; "Personelin;
a) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması,? hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmesi tek taraflı feshedilir." ifadesi yer almaktadır.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun memuriyete girmede "genel ve özel şartlar başlıklı değişik 48'inci maddesinin (A) Bendinin 5'inci fıkrasında; "Türk Ceza Kanununun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak"
ifadesi yer almaktadır.

Ayrıca, 01/06/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 25/05/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun, 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle eklenen "Yasaklanmış hakların geri verilmesi" başlıklı 13/A maddesinde; "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.
(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.
(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.
(4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.
(5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir. (6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adlî sicil arşivine kaydedilir.
(7) Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır."
hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, Danıştay Birinci Dairesinin E.1992/126, K.1992/150 sayılı Kararı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48/A maddesinde öngörülen koşulları, mahkûmiyetten dolayı yitirmeleri nedeniyle memuriyetle ilişikleri kesilenlerin, memnu hakların iadesi kararı almaları halinde yeniden Devlet memurluğuna atanabilecekleri; ancak kadro ve ihtiyaç durumları bakımından idarenin bu konuda takdir yetkisi bulunduğu, memurluğa engel bir mahkûmiyetin saptanması halinde memnu hakların iadesi kararı alınmadıkça veya memurluğa engel sayılanlar dışındaki suçlardan dolayı hükmedilen mahkûmiyetler afla ortadan kalkmadıkça yeniden memurluğa atanmanın söz konusu olamayacağı yönünde karar vermiştir. Ayrıca Danıştay Sekizinci Dairesinin E.2005/721, K.2006/792 sayılı Kararında da memnu hakların iadesi kararının tüm ehliyetsizlikleri ortadan kaldırıcı nitelikte olduğu, dolayısıyla memnu hakların iadesi kararı almış olanların artık bu aşamada memuriyete engel halinin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmektedir.

Yukarıdaki hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; 20/04/2010 tarihinde sözleşme imzalayarak görevine başlayan ve Adıyaman/Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2010 tarihli kararıyla memnu hakların iadesine karar verilen ?'ın göreve başladığı tarihte gerekli koşulları taşımadığı değerlendirilmektedir.