Açıkta geçen sürelerin mahkeme kararı uyarınca intibak ve 68/B değerlendirileceği

Siyasi partiye üye olduğu gerekçesiyle atamasının iptal edildiği 25/05/2001 tarihinden, dava konusu edilen işlemin mahkeme kararı ile iptal edildiği 22/01/2004 tarihi arasında açıkta geçen sürelerin intibak işleminde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ile bu sürelerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68/B maddesi uyarınca hizmet hesabında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hk.


Kanun / Madde(ler) 657 / 36, 68 Tarih : 12/05/2009
Kaynak 30 sayılı bülten 53. sayfa

Şirketiniz emrinde sözleşmeli olarak görev yapan ?..?nın siyasi partiye üye olduğu gerekçesiyle atamasının iptal edildiği 25/05/2001 tarihinden, dava konusu edilen işlemin mahkeme kararı ile iptal edildiği 22/01/2004 tarihi arasında açıkta geçen sürelerinin intibak işleminde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ile bu sürelerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68/B maddesi uyarınca hizmet hesabında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.

Danıştay Birinci Dairesinin 07/06/1982 tarih ve E.1982/112, K 1982/130 sayılı Kararında, ?T.C. Anayasasının 132. ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddeleri hükümlerine göre, idare, bir idari işlemin iptaline ilişkin yargı kararına uymaya ve bu kararın amaç ve kapsamı doğrultusunda işlem tesis etmeye ya da eylemde bulunmaya zorunludur. Bu zorunluluğun, duraksama konusu yönünden idareye hangi yükümlülükleri getirdiğini saptayabilmek için iptal kararlarının sonuçlarının belirlenmesi gerekli bulunmaktadır.

İdari işlemin yargısal bir kararla iptali halinde, bu iptal kararlarının işlemin yapılması sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliğini sağladığı idare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Yukarıda anılan Anayasa, Yasa hükümleri ve idare hukuku ilkesi karşısında, idare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem yada işlemler yapmak, iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak, işlemin hiç yapılmamış sayılması ilkesi gereği olarak, önceki hukuki durumun geçerliğini sağlamak görevi ile yükümlüdür. İptal kararının bu sonuçları doğurduğu göz önüne alındığında, haklarında göreve son verme, görevinden çekilmiş sayılma ya da benzeri işlemler yapılan
kamu görevlilerinin, yargısal yoldan bu işlemlerin iptalini sağlamaları halinde, idarenin, bu kararlara uygun işlem tesis etmesi ve işlemin doğurduğu hukuki ve fiili bütün sonuçları ortadan kaldırmak için memurun iptal edilen işlem ile sıkı ilişkisi bulunan bütün maddi haklarını, o görev yapılmış gibi ve başkaca bir hükme gerek olmaksızın kendiliğinden ödemesi gerekli bulunmaktadır. İptal kararı üzerine memurun, görevine iadesi ile yetinip, memuriyet görevinin fiilen yapılmadığı süreye
ilişkin maddi haklarını ödememek, iptal kararı ile ortadan kaldırılmış bir işlemin sonuçlarını geçerli bırakmak anlamına gelir ki, bunun yukarda açıklanan idare hukuku ilkesiyle bağdaşmayacağı açıktır.? denilmekte, yine Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 09/07/1966 tarih ve E.1965/21, K. 1966/7 sayılı kararında emeklilik işlemleri Danıştay'ca iptal edilmiş olan personelin emekli statüsünde geçirmiş oldukları sürelerin kıdemlerinde sayılacağına hükmedilmiş bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68/B maddesinde;

?Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir.

Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;

a. 1 nci dereceli görevlerden ek göstergesi 650 ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl,

b. 1 ve 2 nci derece görevlerden ek göstergesi 650'den az olanlar için en az 10 yıl,

c. 3 ve 4 ncü dereceli görevler için en az 8 yıl,

8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması ve yüksek öğrenim görmüş bulunması şarttır. Ancak dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenim görenler için yukarıdaki sürelere ikişer yıl ilave edilir. Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yüksek öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin 6 yılı geçmemek üzere 3/4'ü yukarıdaki sürelerin hesabında dikkate alınır? hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, Şirketiniz emrinde sözleşmeli olarak görev yapan ?.?nın atamasının iptal edildiği 25/05/2001 tarihinden, dava konusu edilen işlemin mahkeme kararı ile iptal edildiği 22/01/2004 tarihi arasında açıkta geçen sürelerinin yukarıda anılan mahkeme kararları çerçevesinde, gerek intibak işleminde gerekse 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68/B maddesinde öngörülen hizmet sürelerinin hesabında değerlendirilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.