4/B'li sözleşmeli personele doğum izni

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4/B maddesine göre sözleşmeli olarak çalışan personelin doğum öncesi ve doğum sonrası izinleri ile mazeret, hastalık ve ücretsiz izinleri hakkında


Kanun / Madde(ler) 657 / 4 Tarih : 06/05/2004
Kaynak 23 sayılı bülten 61. sayfa

Bakanlığınız bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4/B maddesine göre sözleşmeli olarak çalışan personelin doğum öncesi ve doğum sonrası izinleri ile mazeret, hastalık ve ücretsiz izinleri hakkında görüş talebini içeren ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4/B maddesine göre çalışan sözleşmeli personelin yararlanacağı izinlere ilişkin düzenlemeye, 6.6.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ?Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar? da yer verilmiş olup, mezkur Esasların değişik 9 uncu maddesinde ?217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kurumlarda ve Sosyal Güvenlik Kurumlarına prim ödemek suretiyle geçen hizmet suresi, bir yıldan on yıla kadar olan personele yirmi gün, on yıldan fazla olanlara otuz gün ücretli yıllık izin verilir. Sözleşmeli personele isteği üzerine; eşinin doğum yapması halinde iki gün, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde ve her olay için üç gün ücretli mazeret izni verilir.? hükmü ve 10 uncu maddesinde de ?Resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli hastalık izni verilebilir. Hastalık sebebiyle, Sosyal Sigortalar Kurumunca ödenen geçici iş göremezlik tazminatı ilgilinin ücretinden düşülür.? hükmü yer almaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4/B maddesine göre çalışan sözleşmeli personelin izin haklarına ilişkin olarak yukarıda yer verilen açık hükümler dışında başka bir düzenleme bulunmadığından, ayrıca sözleşmeli personelin memur olmaması sebebiyle mezkur Kanunun izinleri düzenleyen madde hükümlerinden de yararlanamayacağı dikkate alınarak, durumlarının yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.